Pek çok danışanımdan sıklıkla şu cümleleri duyuyorum: ‘Tükendim.’ ‘Enerjim kalmadı.’

   Pek çoğumuz enerjimiz sanki sınırsızmış gibi kullanıyoruz ve bir gün bir noktada bedenimiz ve zihnimiz artık yorulup sinyal vermeye başladığında bu cümleler dökülüyor ağızlarımızdan.

Peki Nedir  ‘’Tükenmişlik Sendromu’’?

   Tükenmişlik bundan yaklaşık 50 yıl önce ilk kez ortaya atıldığında “Duygusal bitkinlik, motivasyon kaybı ve adanmışlıkta azalmayı” tarif etmek için kullanılmıştı. Şu anda üç boyutta tanımlanıyor: 

   Kişinin yaşadığı; fiziksel, zihinsel ve ruhsal yorgunluk sonucu gelen “Duygusal tükenme”, profesyonel anlamda yetersiz hissetme ile gelen “Kişisel başarı duygusunun azalması” ve kişinin yaşadığı yabancılaşma, umursamazlık ile gelişen “Duyarsızlaşma” boyutları.

Nasıl Anlarız?

   Tükenmişlik sendromu kişinin enerjisini düşük hissetmesi, işini sevememe ve yaptığı işin kalitesini düşürecek derecede odaklanma eksikliği ile kendini gösterir. Bu durum  kişinin bütün yaşamını etkileyecek dereceye gelebilir. Bu aşamadan önce giderilmezse, Tükenmişlik Sendromu farklı psikiyatrik bozukluklara neden olabilmektedir.  Yani Tükenmişlik Sendromu’ nun ruhsal belirtilerini sıralayacak olursak; normalde severek yapılan şeylerden keyif alamamak, ani gelen kaygı ve öfke, sakinleşememe, çok çalışsa da başarısız hissetme ve daha önceden zevk aldığı şeylere karşı ilginin azalması diyebiliriz.

   Tükenmişliğin fiziksel belirtileri ise; uyku düzeninde bozulmalar, kilo değişimi; zayıflama ya da kilo alma, yorgunluğun kronik hale gelmesi, baş ağrıları, normale göre sıklaşan solunum yolu enfeksiyonları ve cinsel etkileşimde isteksizlik vb. olarak sıralanabilir.

Nedenleri Nelerdir?

   Tükenmişlik sendromunun yaygın olarak görüldüğü insanlara bakıldığında birçoğunun hizmet sektöründe faaliyet gösterdiği, yoğun ve stresli bir iş temposu içerisinde yer aldığı görülür. Bu nedenle yoğun iş hayatı ve stres, tükenmişlik sendromu nedenleri arasında ilk sıralarda sayılabilir. Sürekli olarak yüksek sorumluluk gerektiren hayati kararlar almak durumunda olan, iş yaşamında zamanla yarışan ve iş yetiştirme konusunda baskılara maruz kalan, küçük detaylara büyük hassasiyet gösterilmesi gereken titiz işlerde çalışan kişiler, tükenmişlik sendromuna yakalanma konusunda diğer bireylere oranla daha yüksek risk altındadır. Fakat bu durumların hiçbiri ile bağdaştırılamayacak iş ve yaşam temposu içerisinde olan kişilerde de bu sendroma rastlanabileceği bilinmelidir. Bunların haricinde hastalığın gelişiminde bazı kişisel faktörler de rol oynayabilir. İstemediği durumlara karşı "Hayır" demekte zorlanan, mükemmeliyetçi kişiliğe sahip olan ve iş konusunda gereğinden fazla fedakarlık yapmaya yatkın kişilerde görülme olasılığı daha yüksektir.

Tükenmişlik Sendromu Yaşadığımızı Düşünüyorsak Ne Yapmalı?

   Normal hayatta stresten kaçınmak neredeyse imkansız olabilir, ancak tükenmişlik sendromunu önlemek mümkündür. Bunun için atılması gereken birtakım adımlar, stresin tükenmişlik sendromuna dönüşmesini engelleyebilir.